Bir zamanlar, Gökkuşağı Kasabası’nın yeşillikler içinde bir köşesinde, birbirinden sevimli üç arkadaş yaşardı: Kıpır Kıpır Tavşan, Mırnav Kedi ve Çıtı Pıtı Civciv. Bu üç arkadaş her gün birlikte oynar, eğlenir ve yeni şeyler öğrenirdi. Ancak bir sabah, Çıtı Pıtı Civciv neşeyle zıplayarak arkadaşlarının yanına geldi:
“Arkadaşlar, dün gece büyükanne Horoz bize çok ilginç bir hikaye anlattı! Sayılar olmadan dünyanın düzeni bozulabilirmiş. Ama sayıların ne olduğunu tam anlamıyorum. Hadi öğrenelim!”
Kıpır Kıpır Tavşan kulaklarını dikti ve merakla, “Harika bir fikir! Hem eğlenceli olur, hem de yeni bir şey öğrenmiş oluruz,” dedi. Mırnav Kedi ise kuyruğunu sallayarak, “Miyav, ben zaten çok akıllıyım ama yine de denemekte fayda var,” diyerek ekledi.
Üç arkadaş heyecanla yola koyuldu. Onlara rehberlik edecek bir öğretmen bulmaya karar verdiler.
Ormanın derinliklerinde, yaşlı ve bilge bir Meşe Ağacı vardı. Bu ağaç, Sayma Ağacı olarak biliniyordu çünkü dallarında çeşitli nesneler asılıydı: elmalar, fındıklar ve renkli çiçekler.
Ağacın yanına vardıklarında Çıtı Pıtı Civciv, “Sayma Ağacı bize yardım edebilir mi acaba?” diye sordu. Tam o anda, dalların arasından yavaşça bir ses geldi:
“Hoş geldiniz küçük dostlar! Sayıları öğrenmek istiyorsanız, size birkaç görevim olacak.”
Birinci Görev: Elmaları Sayma
Sayma Ağacı dallarından birini eğdi ve üç farklı renkte elma gösterdi: kırmızı, sarı ve yeşil. “İlk görevim çok basit,” dedi. “Bu dallarda kaç tane elma olduğunu sayın.”
Kıpır Kıpır Tavşan hemen atıldı. “Bir, iki… Evet, toplam üç elma var!”
Ağaç, “Harikasınız! Ama bu sadece başlangıç. Sayıları öğrenmek için daha fazlasını yapmalısınız,” dedi.
İkinci Görev: Fındık Toplama
Sayma Ağacı bu kez dallarından birkaç fındık döktü. “Şimdi, yerdeki fındıkları üç eşit gruba ayırın,” dedi.
Mırnav Kedi, “Miyav, bu çok kolay! Bir, iki, üç… Altı tane fındık var. Üç eşit gruba ayırırsak her grupta iki fındık olur,” diyerek gösterdi.
Sayma Ağacı memnuniyetle, “Zeki bir kedi olduğunu biliyordum! Ama bu görevler sizi hazırlıyor. Son bir göreve hazır olun,” dedi.
Üçüncü Görev: Çiçeklerle Sıralama
Sayma Ağacı son olarak dallarından beş farklı renkte çiçek bıraktı. Çıtı Pıtı Civciv’e dönerek, “Bu çiçekleri sıraya koy ve her birine bir sayı ver,” dedi.
Çıtı Pıtı Civciv çiçekleri sıraladı:
“1 numara: Kırmızı çiçek.
2 numara: Sarı çiçek.
3 numara: Mavi çiçek.
4 numara: Beyaz çiçek.
5 numara: Pembe çiçek.”
Sayma Ağacı gülümseyerek, “Tebrikler! Sayıları öğrenmeye başladınız. Artık her şeyin bir düzeni olduğunu ve sayıların hayatımızda ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz,” dedi.
Üç arkadaş sevinçle Sayma Ağacı’na teşekkür etti ve köylerine döndüler. Çıtı Pıtı Civciv, “Sayılar gerçekten çok eğlenceliymiş!” dedi. Kıpır Kıpır Tavşan ve Mırnav Kedi de onunla aynı fikirdeydi.
O günden sonra, ne zaman bir şeyleri saymaları gerekse, öğrendiklerini kullanarak birbirlerine yardım eder oldular. Gökkuşağı Kasabası’ndaki herkes, onların bu macerasını dinleyip sayıları öğrenmek için Sayma Ağacı’nı ziyaret etmeye başladı.
Bu masal, çocuklara sayıları öğretmenin eğlenceli yollarını anlatır ve saymanın önemini vurgular.
Bir Yorum Bırakın